Copernicus İklim Değişimi Hizmeti‘nin (C3S) yeni verilerine göre geçtiğimiz yıl, 2016 yılı ile beraber, kayıtlı tarihin en sıcak yılı ve Avrupa’nın kayıtlı en sıcak yılı oldu.
Bilim insanları daha önce 2020’nin kayıtlı en sıcak yıllardan birini olacağını tahmin ediyordu ve bu tahmin C3S’nin verileri ile doğrulandı. Verilerde görülene göre 2020, 1981-2010 referans dönemine göre standardın 0,6°C üzerinde bir sıcaklığa ve endüstri devrimi öncesindeki seviyelerde göre 1,25°C daha yüksek sıcaklığa sahipti.
2020 yılı, rekoru 2016 ile paylaşıyor olsa da, 2016 yılında El Niño ile tropik Pasifik’te okyanus yüzey sıcaklığında kısa dönemli bir ek artış yaşanmıştı. Ancak 2020 bu ek avantaja sahip değildi. Hatta bu yıl La Niña yılı, yani El Niño’nun soğuk karşıtının yılıydı ve yine de 2016’ya rakip olmayı başardı.
Ayrıca geçtiğimiz yıl, COVID-19 salgını sebebiyle İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en büyük karbondioksit salınımı düşüşlerinden biri yaşandı. Ancak bu durumun, kısa veya uzun dönemde gezegenimizin iklim krizi için anlamlı olması beklenmiyor. Ayrıca yeni C3S uydu verileri karbondioksit yoğunluklarının, daha önceki yıllara göre daha yavaş bir şekilde de olsa 2020 yılında yükselmeye devam ettiğini gösterdi.
Copernicus Atmosfer Takip Hizmeti (CAMS) Direktörü Vincent-Henri Peuch‘un belirttiği üzere 2020’de karbondioksit artışı yavaşlamış olsa da, net sıfır küresel emisyona ulaşana kadar karbondioksit atmosferde birikmeye devam ederek iklim değişikliğini sürdürmeye yardımcı olacak.
2020 yılı Kuzey Kutbu (Arktik) için kayıtlı en kötü yıllardan biriydi. Oldukça sıcak bir on yılın ardından Kuzey Kutbu’nda Ekim 2019 ve Eylül 2020 arasında ölçülen ortalama yıllık kara yüzeyi hava sıcaklığı, 1900’de başlayan kayıtlardaki en sıcak ikinci yıldı. Bunun sonucu olarak da Arktik, ikinci en düşük Arktik deniz buzu alanını yaşadı…
Bir cevap yazın